Ortalama bir Türk vatandaşı için hayatının en büyük bütçeli yatırımı, ev sahibi olurken yaptığı yatırımdır. Gelgelelim, sahip olunan evi de tehdit eden birçok farklı risk mevcuttur. Hırsızlık, vandalizm, kaza, doğal afetler, yangınlar, yıldırım düşmesi, elektrik & su tesisatlarından doğabilecek problemler vb.
İşte bahsi geçen risklerin hepsi, üst üste koyulduğunda konutların da aslında tahmin edebileceğimizden daha fazla risk faktörüyle beraber ayakta kaldıklarını daha iyi anlayabiliriz.
Bu noktada, depremin doğrudan yarattığı hasarın güvence altına alınması halihazırda yasal olarak zorunlu kılınmıştır. Ancak zorunlu kılınan DASK sigortası sadece binanızı belli bir bedele kadar karşılamakta olup bunun da yeterli olmadığı zamanlar mevcuttur. Ayrıca konut içindeki eşyalarınız ve diğer birçok risk faktörü DASK sigortası içeriğini oluşturmamaktadır. (örn: Hırsızlık)
İşte bu noktada devreye, isteğe bağlı olarak yaptırılan konut sigortası girmektedir.
DASK tarafından kapsama alınmamış çeşitli risk faktörlerinin mali açıdan güvence altına alınması, konut sigortaları ile mümkün oluyor.